www.RingingCedarsofRussia.org - official web-site of "The Ringing Cedars of Russia".



 
Popular searches:


Orphus system
Did you find a mistake in the text? Please, send it to us: highlight it and press Ctrl+Enter
 

Source of Life Association

VladimirMegre.com

Day of Earth Celebration

EnergyofLife.ca

Anastasia.ca - community forums

Hosting Project

Pine Nut Oil Information

Cedar Nuts Resources

 

Language Selection:
English Русский Deutsch Turkce

Vladimir Megre

Sevgi Evreni yollarında



Tüm galakside, insan ruhunun
şarkısının sesi kadar güzel ses
çıkaracak tek bir tel yoktur.
       - Anastasya.

Anastasya… İnsan ruhunu ve bedenini iyileştirme yeteneğine sahip bu efsanevi kadını anlatan kitaplar kuşkusuz Rusya’nın en popüler kitaplarıdır. Dahası, bu popülerlik durmadan ve hızla artıyor. Peki nedir bunun sebebi? Okurları, bu şaşırtıcı karakter, onun yetenekleri, insanlık için şimdiye dek yaptıkları ve yapabileceklerine dair bir sohbete davet ediyoruz. Ne olsa, Anastasya’yla ilgili her şey milli bir Fenomen haline gelmeye başladı. Anastasya’yla ilgili her şeyi, onun yazarlık yeteneğine yardımcı olduğu ve yeni bir yaşam tarzını dünyanın pek çok ülkesindeki okurlara ileten bir insana borçluyuz: Vladimir Nikolayeviç Megre’ye. Megre, kendisinde herhangi bir sıra dışılık görmese ve bu olağanüstü olayları aktarırken bir yandan da onları kavramaya çalışan sıradan bir insan saysa da Megre adı, gerçeği arayan pek çok okurun zihninde, Anastasya’nın adıyla ayrılmamacasına birleşmiş durumda. Vladimir Nikolayeviç şöyle yazıyor: “Anastasya’nın gerçeğe emekleyerek ulaşılmayacağına dair sözleri ancak bugün, anlaşılır geliyor bana”. Ve yazar, ilk bakışta basit gibi görünen bu fikre ulaşırken, hem kendisi gerçeğe yaklaşıyor hem de kalbinde insanın, toplumun, ulusların, dünyanın değişebileceğine dair bir ümit besleyen insanlar yardımcı oluyor.

Neden binlerce insan Anastasya’yı kendilerine bunca yakın hissediyor? Nasıl oluyor da fikirleri insanın yüreğine bu kadar kolay işleyiveriyor? Zira Anastasya, doğallığıyla insanı büyülüyor. O, doğa anaya yakındır ve Vladimir’e “basit bilgileri” öğretir. Rusya’nın, ülkemizde, tüm dünyada yaşayan insanların yazgıları için kaygılanmaktadır. Anastasya’da, pek çoklarının hayatını zehir eden korku duygusu yoktur. Anastasya’nın iddiası şudur: Korkusuz bir yaşam mümkün! Dahası, bunu sadece söylemekle kalmayıp, insanların yüz yıllardır hayalini kurduğu içsel özgürlüğüne uygun davranıyor. İkna olmayanlar bile Anastasya’ya inanmak istiyor. Ondan söz eden bir kitabı açmakla bile içinize aydınlık, sıcak bir duygu dolmaya başlıyor. Daha da iyisi, insanlar Vladimir Megre’nin kitaplarını okumakla yetinmeyip, okuduklarını gerçekleştirmeye karar veriyor. Yaşam tarzlarını, düşüncelerini değiştiren ve Anastasya’nın tutkuyla bahsettiği aile mülklerinin temelini atan bu tür insanlar gittikçe artıyor da. Bugün, Rusya Federasyonu’nun hemen tüm bölgelerinde 30 ilâ 100 ailelik, yeni yerleşim birimleri kurulmaya başlandı bile.

Vladimir Megre’nin, bizi köklerimize döndüren her kitabı, doğayla nasıl uyum sağlayabiliriz, neden dünyada yaşıyoruz, kimiz, nereden geldik, dünyadaki başlıca amacımızı neden unuttuk gibi sorular üzerine kafa yoruyor.

Vladimir Megre’nin kitapları sadece okuyup geçmek için değil, okuru katılmaya da çağırıyorlar. Kelimenin tam anlamıyla her sayfada durup kendimizi dinlemek, okuduğumuz satırları kendi hayatımızla karşılaştırmak, hayatımız üzerine tekrar tekrar düşünmek ve pek çok şeyi değiştirmek istiyoruz. Anastasya’nın sözleri sadece Vladimir’i değil, bizi de kendimize daha dikkatli bakmaya zorluyor. Kahramanlarla birlikte, yeni bir dünya görüşünün doğuşunu hissediyoruz. Vladimir, Anastasya’yla tanıştıktan sonra, güç de olsa yaşamın klişelerinden ve yapay değerlerinden kurtuluyor. Bu da pek çok insan için çok önemlidir: Maddiyatın o muğlak, sonu gelmez imbiklerinden kurtulup kendini kelimenin tam anlamıyla bir insan gibi hissetmek. Karmaşık, çelişkilerle dolu çağımızda hepimizin hayat yolunda bize yol gösterecek bir fenere ihtiyacı var. İşte Anastasya da böyle bir fener. Söyledikleri, yaşam üzerine basit, soyut muhakemeler değil. Sözleri, çevresindeki dünyadan imgelerle (soylu sedirler, mütevazı vişne ağaçlarıyla dolu tayga) dolu. Daha önce kayıtsızlıkla önünden geçip gittiğimiz şeyleri birden fark etmeye başlıyoruz birden. Anastasya’nın sözleri, onunla tanışan herkesin ta yüreğine işliyor sanki. “Var olduklarım için varım”, bu basit cümlenin anlamını bir düşünün, pek çok şeyi anlayacaksınız…

Anastasya, fiziksel olduğu kadar, ruhsal ve duygusal olarak da hareket halinde her zaman. Duygulardan oluşmuş bir ışık seli gibi ışıldıyor sanki ve biz de farkına varmadan onun yaşam dansının bir parçası olmaya başlıyoruz.

Anastasya bize bilgeliği, sevgiyi, erdemi, saygıyı öğretiyor, içimize inanç ve umut tohumları ekiyor. Anastasya’nın Vladimir’e anlattığı pek çok şey zaten yaşamımızın içerisinde. İnsanlığın içinde bulunduğu krizden, ekolojik krizden hatta insanların birbirlerine nasıl davranacaklarını bilmemelerinden, kendisinin sürekli birinci, diğerlerininse “ikinci” olmasını istemelerinden kaynaklanan krizlerden kurtuluş çareleri gösteriyor Anastasya. Anastasya, pek çok insanın biraz haksızlık ederek unuttuğu, yerlerini yapay klişelere bırakmış, yüz yıllık, ulusal gelenekleri vaaz ediyor. Anastasya’nın öğütlediği gibi yaşamak istiyor insan: “Akılcılık, aydınlık ve gerçek tohumlarını ekerek!” Böyle bir yaşam için yapılması gerekenler de böylece kendiliğinden ortaya çıkar, tüm dünyanın da sevgi ve ahenk temellerine dayanarak kurulması gerektiği idrak edilir.

Anastasya’yı okurken, onun bizden çok daha fazla şey bildiğini, düşüncelerinin saf olduğunu, düşüncesinin ve kozmosun enerjisini yani “Anastasya’nın Işığını” kontrol edebildiğini görürüz. Tüm doğa, insanı sever ve ona hizmet etmeye hazırdır. İnsandan tek talebiyse, varoluşun temellerini yıkmaya değil yaratmaya yönelmiş düşünce ve akıl saflığıdır. Ama çok defa, siyahı beyaz, beyazı da siyah gördüğümüz olur zira, aklımızı zorla insanın gerçek çıkarlarından uzaklaştıran, onları düşünmemizi dahi engelleyen düzenin kalın çerçevesinden kurtulmak kolay değildir. Zararlı alışkanlıklardan ve kötücül yaşam tarzından kurtularak ruhu yüceltmek zor iştir gerçekten. Buna ulaşmayı da öyle isteriz ki! İşte Anastasya, uyandırdığı bilinç ve harekete geçme çağrısıyla bu yolda bize yardım ediyor.

Yararlı her şeyi tahrif etmek kimin işine yarar? Karanlık güçlerin. İşte Anastasya, en çok toprağı işleyen insanların da yardımıyla tüm enerjisini bu güçlerle mücadeleye harcıyor. Çocuk doğurup yetiştirebilmek için “Herkes, bir Sevgi Evreni yaratmalıdır”; bir aile mülkü. Bu mülklerde insanlar kendi evlerini inşa etmeli, çocuklarını yetiştirmeli, alkolsüz evlilikler yapmalı... Herkesin düşüncesi, her şeyin yaratıcısı Tanrı’yla birleşerek bir Sevgi Evreni yaratmaya yönelmelidir…

Vladimir Megre, insanlara hayatlarını iyileştirme ve güzelleştirme yolunda muazzam bir katkı yapıyor. O zaman, herkesin kaçmak istediği, kadınların çocuk doğurma isteklerini kaybettiği bir ülke imajı yerine, güzel bir ülke imajı yaratmak gerek. Yazarın yaratıcılığı bu güzelliği artırmalı. Vladimir Megre, tüm yaratıcı insanları, ülkemiz için olumlu bir imaj yaratmaya davet ediyor. Gelin bu imajı, geleceğin imajı yapalım. En önemlisi de, insanları kendisine katılmaya davet ederken güven vermesi. Bu yüzden insanlar gerçekten parlak bir gelecek yaratabilir. Bizim kuşağımız temellerini atar, çocuklarımız ve torunlarımız da devam ettirir. Tüm bunlar da Vladimir Megre’nin muazzam ruhsal ve edebi emeğine değer biçmeyi gerçekten güçleştiriyor.

Sekizinci kitap “Yeni Uygarlık”ın çıkması, ileri doğru bir adım daha atılmış oldu. Bu kitabın okurları arasında rasgele insanlar yok; herkes Vladimir Megre’nin kahramanlarına sevgiyle bağlanmış durumda. Kitapları kısa sürede günümüzün çok satarları oldu. Onları gerçek halk kitabı saymaya hakkımız var zira halk için ve halk hakkında yazıldılar, bu yüzden halk tarafından sevilip okunuyorlar. Vladimir Megre hayranları gittikçe artıyor. Büyük kentlerde, küçük yerleşim birimlerinde insanların genel olumlu düşüncelerle bir araya geldiği merkezler, kulüpler açılıyor. Anastasya’ya adanmış internet sitesi büyük bir popülariteye sahip. Bünyesinde, çeşitli ilgi alanlarına sahip olsalar da Anastasya’nın yaratıcı rolüne inanmış insanlar var. Site üyeleri, karmaşık felsefi problemlerle olduğu kadar, günlük sorunlarla da ilgileniyor. Ama bu sorunlara günlük demek haksızlık olur zira çoğunlukla teknolojiden ve ekolojik felaketten uzak Yeni Hayat’ı kurma yollarıyla ilgililer. Bu yüzden sitede sadece “yüksek meselelere” dair değil, ıhlamur ağacı kabuğundan nasıl çarık örülür, bazı ürünler bir varilde eski tariflere göre nasıl hazırlanır, doğal yöntemlerle içme suyu nasıl elde edilir gibi konularda da ateşli tartışmalar oluyor. Yeni bir düşünce tarzına göre yeni bir yaşam kurmakta hiçbir şey önemsiz değildir. Her şey birbiriyle uyumlu olmalıdır; her şey başlıca amaçlara yani sağlıklı, uzun bir yaşam sürmek, aile mutluluğu, özgürce yaratmanın sevincine ulaşmaya hizmet etmelidir. Tüm bu gereksinimler daha en baştan insanın içinde vardı ama sanki uykuda gibiydiler; şimdi Anastasya, aktif bir yaşam, gerçek sevgi ve yaratıcılık adına onların uyanmasına yardımcı oluyor.

Vladimir Megre’nin hayret verici kitap dizisi “Rusya’nın Çınlayan Sedirleri”, Sankt Peterburg tiyatrolarında “Karşılaşma” adıyla sahnelenip epey ilgi çekti. Pek çok şehirde de temsiller verildi ve her yerde ilgi gördü. Seyircilerin, sahnede olan bitene kayıtsız kalması mümkün değil. Temsili izlerken, insan iyi, aydınlık bir şeyin parçası olduğunu hissediyor. Kendi gücüne, bir insan, bir yaratıcı olarak yapabileceklerine dair güven veriyor insana.

Anastasya hayranları nasıl oldu da bir halk hareketi başlattı? Gelin başa dönelim. İlk kitap “Anastasya”ydı. Anastasya’yla Vladimir Megre’nin taygadaki karşılaşması anlatılıyordu. Bu “münzeviyle” karşılaşması Megre’nin tüm geleceğini değiştirmişti; kitabın başındaki tanışma bölümünden, sonuna dek bu garip kadınla ilgili pek çok şey anlatılır ama pek çoğu, hâlâ okuyucu için anlaşılır değildir. Bize sert ve vahşi görünen taygada tek başına yaşayan Anastasya, o zamanlar henüz bir işadamı olan Vladimir’e, geleceğin harika dünyasını anlatır.

Ardından ikinci kitap yayınlanır: “Rusya’nın Çınlayan Sedirleri”. Bu kitap için, kim olduğumuz hakkında diyebiliriz. Ya da kim olmamız gerektiği hakkında. Okurlar, Vişne ağacı ekme bölümün pek sevdi. Diktikleri ağaçtan meyve alan insanlar saf bir mutluluğu yaşayacaktı. Ağaçlar, meyve vererek insanın toprakta çalışmasına teşekkür ederler. Bölüm başlıkları her şeyi anlatıyor aslında: “Daçnik Günü ve Tüm Dünya Bayramı”, “Rusya’da Gündoğumu”.

“Sevgi Evreni” gibi içe işleyen bir isim taşıyan üçüncü kitapta, atalarımızın ve gerçeğin en saf halinin bilgisiyle donanmış bu olağanüstü kadının hikâyesi devam eder. kelimeler yazgıyı ne zaman değiştirir? Biz kimiz? Atalarımızın misyonu neydi? Nasıl mutlu olabiliriz? Bunlara ve binlerce insanı alakadar eden benzeri pek çok soruya üçüncü kitapta yanıtını buluyor ve okuyucularla bu içten sohbet, dördüncü kitap olan “Birlikte Yaratılış”ta devam ediyor. Bu kitabı okurken de, bugüne kadarki edebiyatımızda Tanrı’nın böylesine canlı bir tasviri olup olmadığını sorabilirsiniz kendinize. Bu kitapta da her cümle, her bölüm başlığı pozitif bir güç ve maneviyatla dolu: “Bugün herkes evini inşa edebilir!”, “Alışılmadık Güç”, “Aşk enerjisi”.

Beşinci kitap, “Biz Kimiz?”. Ruhu bile saran bir fikir: “Rusya’da yeni bin yılın başındayken, Rus Devleti’ni ve tüm dünyayı yüceltecek yeni bir fikrin ışığı parlayabilir mi?! Ya da dünyada büyük bir hareket başlayıp tüm insanlığın gelişiminde yeni bir yola girilebilir mi?” Bu kitap, bize harika önseziler sunuyor ve “Yaşamdan memnun olmamız ya da olmamamız neye bağlıdır, başarımıza mı, başarısızlığımıza mı?”, “İnsan yaşamının anlamı nedir?”, “Gelecekte bizi ne bekliyor, çocuklarımız nasıl bir dünyada yaşayacak?” türünden sorulara yanıt veriyor. Anastasya şöyle diyor: “…Kendi önemini ve sonsuzluğun özünü kavrayabilenler, mutlu yaşamaya başlarlar zira kendi mutluluk ve sonsuzluklarını yine kendi düşünceleriyle yaratmış olurlar.”

Altıncı kitap “Soy Kitabı”nda, insanlığın geçmişi ve güzel geleceğine dair alışılmadık yorumlar vardır. Vladimir Megre tahrif edilmiş tarihten, ruhsal açıdan uyumlu çocuklar yetiştirmekten, gerçek yaşamdan söz eder. Kitapta Anastasya’nın olağanüstü bilge ve şiirsel meselleri vardır. İşte onun sözleri: “Bir süre geçecek ve milyonlarca anne baba, sayfalar dolusu yazarak, kendi elleriyle soy kitaplarını oluşturacaklar. Muazzam sayıda soy kitabı olacak. Ve her birinde yüreklerinden gelen gerçekler olacak çocukları için. Bu kitaplarda kurnazlık falan olmayacak. Tarihin yalanları bunlar karşısında kaybolup gidecek.”

Yedinci kitap “Hayat Enerjisi”. İnsanın yazgısı! Pek çokları, yazgının yüce bir güç tarafından yazıldığını varsayar. Oysa bu sadece, kendisine hükmetmesi ve yeni galaksiler yaratması için birisi tarafından verilmiş en güçlü evrensel enerjidir. Ve bu enerji de insan düşüncesidir. Bu enerji sadece insana özgüdür ve insan buna sahip olmayı başarır, tam anlamıyla kullanmayı becerirse, tüm evrenin hakimi olur. İşte birkaç bölüm başlığı: “Yaratıcı Düşünce”, “Yazgın Senin Yaratımındır”, Geleceğin Bölgesi” ve benzerleri…

Ve son olarak okurların merakla beklediği sekizinci kitap: “Yeni Uygarlık”. Bu kitap iki kitaplık iki bölümden oluşuyor. İlk kitap, “gündoğumu öncesi sezgiler”le başlıyor. İlk bölümün adı da aynı. Kitap “Dünyaları Sevgi Yaratır” bölümüyle bitiyor. Bu kelimelerden birisi yüreği ısıtıyor, hatta her nasılsa ruhunu donduruyor insanın… Sekizinci kitap özellikle, Anastasya’nın fikirlerinin yaşama uygulanmasındaki sosyal ve politik yönlere yoğunlaşıyor. Okurlar kitapta, her düzeyden halk temsilcisinin katıldığı, Rusya’da aile mülkleri kurmak için bir kanun çıkarması için Rusya Başkanına yazılmış bir mektup bulacak. Burada Anastasya’nın sözlerini aktarmalı: “…Senin ve diğer insanların düşünceleri, Tanrı’nın yarattıklarını ve O’nu anlamaya çalışsın Vladimir. O zaman yaşamın ve toplum programı bambaşka bir şekilde büyüyecek.”

Kitabı okurken, heyecanla son sözleri bekliyor insan. Ve sonunda Vladimir Megre’nin her okuru Bilinçleri dolayısıyla kutlamasını okurken, Anastasya’yla tanışıklığının sürmesi umudu kalbine doluyor insanın. Ve yazarın okurlara veda cümlesi de ilham veriyor: “Mutlulukta görüşürüz dostlar!”

Sekizinci kitabın ikinci bölümünün yani ikinci kitabının adı sevgi ritüelleri. Yazar, Anastasya’nın ağzından evlilik törenini, gebelik ve doğumla ilgili ritüelleri, gebelik esnasındaki ideal fiziksel ve ruhsal şartları anlatıyor.

Vladimir Megre enerji ve yaratıcı tasarılarla dolu biri. Biz de “Rusya’nın Çınlayan Sedirleri” dizisinin devamını, Anastasya’yla ilgili başka kitapları, Hayat Yardımcısı’nı bekliyoruz. Hâlâ Anastasya’yla tanışmamış olanlarıysa, bu olağanüstü dünyaya, Vladimir Megre’nin kitaplarının yaşam dolu dünyasına davet ediyoruz.



For more information on the book and their availability in English, see Books section of this web-site.
 
home I books I products I distributors I wholesale I contact